TARİHÇE
Kısa adıyla EMAR, tam açılımıyla Easdale Emek Araştırmaları Vakfı (Easdale Foundation For Labour Research) kağıt üzerinde 2011 yılında kuruldu ama çeşitli nedenlerle kendine bir yer bulması, kamuoyuna açılması zaman aldı.
En nihayet 2013 yılı sonunda resmen açıldı.
Vakıf kurucuları, kurdukları örgütün bir araştırma, akademik ürün çıkartarak işçi sınıfına hizmet eden bir merkez olmasını amaçlıyorlar.
Ancak kendileri akademisyen değiller, aktif işçilikten geliyorlar.
Akademisyen olmamanın getirdiği çeşitli zorluklar elbette var.
Ancak bu zorlukları Türkiye dışında ve Türkiye içindeki akademisyen çevrede var olan, hiç de azımsanmayacak sayıda işçi sınıfı dostu genç, yaşlı insanlarımızla aşabileceklerine inanıyorlar.
Bunun ötesinde, işçi olmanın kazandırdığı ilişkiler de önemli ağırlık taşır. Türkiye ve uluslararası sendikal kuruluşların küresel ilişki ve kaynakları önemlidir.
EMAR kurucuları, bundan 30 yıl kadar önce İstanbul’da kurulmuş olan İşçi Sağlığı Derneği’nin ana sloganı olan “aydınların işçileşmesi ve işçilerin aydınlanması”nı benimsiyor ve bunların aslında birbirini tamamlayan tek bir süreç olduğuna inanıyorlar.
EMAR genç bir kuruluştur. Ancak, onun işçi sınıfına güvenme, ondan destek alıp yalnızca işçi sınıfına sımsıkı sarılma anlayışı, dünyamızın aydınlık geleceğinin yalnızca dünya işçi sınıfı tarafından temsil edilebileceği inancı çok eskilere, ta 1848’lere gidiyor.
EMAR, Geleneğe de Geleceğe de “Merhaba” Diyor.
Who We Are
EMAR-EFLR, is the abbreviation of Easdale Foundation for Labour Research (Easdale Emek Araştırmaları Vakfı).
It was registered in 2011, but it took some time to get hold of an office space, also there were some other reasons for the delay of its public opening.
EMAR-EFLR has publicly opened at the end of 2013. In that sense, it is a brand new organization.
It is the aim of the Trustees of EMAR-EFLR to make this organisation a hub of research and a centre of gravity for academicians in the service of working class.
Trustees are not academicians; they have active workers’ background. They are aware of the difficulties that may follow.
However, they presume that they may overcome the difficulties with the help and contributions from the “working class-friendly” young/old academicians who are working abroad and in Turkey.
Moreover, there are advantages of being a worker as well, such as, belonging to the union movement and hence the ability to reach its global resources.
Trustees of EMAR-EFLR believe in “the transformation of intellectuals into workers and the workers into intellectuals”, as it was expressed in the slogan of the Worker’s Health Association (ISD) in Istanbul some 30 years ago, and that it is a complementary process.
EMAR-EFLR is a young organization. However, the founders’ firm trust and belief in the working class and its capability to create a bright future for the world goes well back, to 1848s.
EMAR-EFLR salutes bot the Tradition and the Future!
Vakıf Yönetimi - Mütevelli Heyeti
Başkan - İsmail Büyükakan
1952 Çorum doğumlu. Ankara Atatürk Lisesi mezunu. Oslo Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji bölümünden mezun. Vekil öğretmenlik, gazetecilik ve radyoculuğun yanısıra çevirmenlik, matbaa işçiliği, tezgahtarlık, emlak ve temizlik işçiliği vb. yaptı. Çeşitli kitapları, işçi sınıfının sendikal hareketi ve felsefi örgütsel sorunları üzerine çok sayıda makalesi müstear isimle yayınlandı.
Sayman - Mümin Köseoğlu
1955 Bursa doğumlu. Orta öğrenimini Bursa'da tamamladı. 12 Eylül öncesinde Disk Maden-İş sendikasında çalıştı. 1981'de Konca TKP davasında yargılandı. Londra'da City University ve North London University’de Enformasyon ve İletişim Teknolojisi (ICT) öğrenimi gördü. Basın Yayın alanında çalıştı, bilgisayar mühendisliği, ticaret yaptı.
Üye - Mikail Kaya
Dersim kökenli. 1963 Elazığ doğumlu. Elazığ Lisesi’nde okudu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Para ve Bankacılık ihtisası yaptı. Postacılık, matbaa işçiliği, banka işçiliği, sayaç okuyuculuğu, pazarlamacılık, emlak işçiliği yaptı. 1990-1994 arasında Londra İşçi Birliği (UTW) başkanıydı. Kamu yararına çalışan bir vakıfta sosyal haklar danışmanı olarak çalışıyor.
TRUSTEES
President: Ismail Buyukakan
Born 1952 in Corum, Turkey. He finished Ankara Ataturk Lycee, has got a Mag.Art degree in sociology from Faculty of Social Sciences, University of Oslo. He’s worked as vicar teacher, journalist in press and radio, interpreter, translator, printing worker, salesman, clerk, letting agent, cleaner. He has authored under pseudonym several books, articles on the organisational and theoretical issues of trade unions in particular and working class movement in general. He works and lives in the U.K.
Treasurer: Mumin Koseoglu
Born 1955 in Bursa, Turkey. Finished secondary education in Bursa and worked in Disk metal union “Maden-Is” before the 12th September 1980 military coup. He was arrested in 1981 and prosecuted in Konca TKP mass trial. Later he’s gone into business and moved to United Kingdom, studied ICT at City University and North London University. He worked as printing worker and manager, computer engineer. He lives in the U.K.
Councillor: Mikail Kaya
Having origins in Dersim, born 1963 in Elazig, Turkey. After finishing Elazig Lycee, he has graduated from Faculty of Economics, Istanbul University and specialised in Money and Finance. He worked as postal worker, bank worker, salesman, meter-reader, letting agent. He was Chairman of Union of Turkish Workers in N.London from 1990 to 1994. He is working as a social advisor in a charitable organisation in London.
Amacımız
Dünyamız kapsamlı ve derin bir dönüşüm sürecinden geçmektedir.
“Eski”, “miyadı dolmuş”, “yüksek miktarda enerji ve zaman tüketen” endüstriler, endüstri kolları, teknolojiler giderek yok olurken, dünya çapında emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları, her yönden üstlerine gelen, köklü ve müthiş acılara gebe değişikliklerle yerinden oynamaktadır. On milyonlarca insan, “iş” bildikleri süreçlerin tamamen ya da kısmen ortadan kalktığına şahit olmaktadır.
Yaşamı tümüyle değiştiren süreçler her yanımızı sarmış ve sarmaktadır. Yeni teknolojiler, yeni enerji elde etme biçimleri, yeni üretici güç, araç ve yöntemler, küresel ölçekte her düzeyde yeni bir işbölümü kendini gösterirken, eski, zayıf, geri unsurlar çökmekte ve toplumu büyük acılara boğarak dağılmaktadır. Bugün Afganistan’dan ABD’ye kadar tüm cephelerde böyle bir süreçle karşı karşıyayız.
Çeşitli yazılarda “üçüncü dalga”, “endüstrileşme sonrası dönüşüm”, “enformasyon devrimi” ya da “bilgi devrimi” olarak adlandırılan bu süreç, getirdiği tüm çöküntünün ve toplumsal acıların yanında, aynı zamanda bir doğum sürecidir. Yeni üretim güçleri doğmaktadır. Dünya ekonomisi için, küresel çapta yeni altyapılar ortaya çıkmakta ve bunlar da kendi işleyişlerine uygun siyasal, toplumsal üstyapıları gerektirmekte, çağırmaktadır.
Bu sürecin (ya da süreçler silsilesinin) işin örgütlenmesine yönelik olarak dayattığı yeni yöntem ve biçimler, yeni çalışma ve yaşam koşulları, dünya emekçileri açısından, “emeğin üretim sürecinin içsel bir parçası olmaktan çıkacağı, insan faktörünün üretim sürecine nezaret eden ve onu düzenleyen bir konum alacağı…”, “işçinin üretim sürecinin artık başaktörü değil, ama sürecin yanına geçen bir nezaretçi” olabileceği, çok da uzak olmayan bir geleceği haber vermektedir. Ayrı ayrı her bireyin ve herkesin “tam gelişmesi” için nesnel olanakların, “insanlığın yabancılaşmış emekten kurtulmasının maddi temellerini döşeyen bir üretici güçler düzeyinin” adım adım yükselmesinden söz ediyoruz.
Egemen sınıfın sözcülerinin “yıkıcı yaratıcılık” dediği bu süreç, elbette, dünya işçi sınıfına karşı büyük tehlikeler, büyük tehditler içeriyor. Ama bunun yanında, hiç de istemeden, küresel emeğe kendini yeniden eğitme, yeniden öğrenme, silkinip kış uykusundan uyanma ve yeni bir sosyal - siyasal örgütlenme ile egemen sınıfların karşısına dikilme fırsatlarını verecek nesnel olanakları, küresel çapta tanıtıyor.
Dünya işçileri bu büyük değişimler çağında ortaya çıkan fırsatlardan, süreçte yaşananlardan ders çıkarmada; tehlike ve tehditleri küresel sınıf mücadelesinin olanaklarına ve kazanımlarına çevirmede yararlanabilir ve yararlanmalıdır.
EMAR-EFLR, bu anlayışla Türkiye’den, Birleşik Kırallık’tan, Avrupa ve öteki coğrafyalardan işçilere, emek örgütlerine, işçi insiyatiflerine, kurum ve kuruluşlarına bilim, araştırma ve öğrenim-eğitim alanında hizmet verecek, kendisine benzer kuruluşlarla yakın ilişki ve işbirliği içinde, emekçilerin yeniden dikkate değer bir güç olması doğrultusunda faaliyet gösterecektir.
EMAR-EFLR işçilerin kendi kişisel ilerlemesini ve yeniden uyanışını teşvik edecektir. Türkiye, Britanya, Avrupa ve öteki coğrafyaların sendikalarıyla kurduğu dürüst ve mütevazi ilişkilerinde her zaman “sendikal birlik – sendikal demokrasi ve militan eylem” anlayışını öne çıkaracak; katkısını işçi örgütlerinin, işçi dostu insiyatif ve kuruluşların işyerlerindeki ve büyük işçi sınıfı ailesinin toplumsal ve kültürel yaşamındaki rolünün gelişmesi ve güçlendirilmesi yönünde yapacaktır.
Hedeflerimiz
EMAR-EFLR Program Hedefleri
EMAR, sendikaların merkez, şube ve taban örgütlerine, emeğin her türlü girişim ve örgütlenmesine işyerlerinde, sektörde, bölgede, ülkede ve artık “işçi sınıfın evi” dememiz gereken yeryüzünde meydana gelen derin değişiklikleri, muazzam dönüşüm ve altüst oluşları anlamada yardımcı olacaktır.
EMAR, emeğin temsilcilerinin tüm üretim ve dağıtım süreçlerinde ve insanlığın yüzde 99’unun yaşamında her alanda meydana gelen, kapsamlı küresel değişikliklerin, bir yandan da ne gibi olanaklar sunduğunu öğrenmesine katkı yapacaktır.
EMAR sendikal hareketin mevcut tek dünya pazarında geleceğin mücadelelerini kazanabilmesi için, emeğin demokratik ve hümanist kültürü temelinde “kendinin farkında olma”, “kendi gücünü tanıma”, “kendine güven” kazanma ve pekiştirmede, “sınıfının bilincini yükseltme”de daha etkinleşmesine yardımcı olacaktır.
EMAR bu nedenle sendikal hareketin üye, temsilci ve profesyonellerinin küresel mücadele ruhunda eğitilmesi, bilgilenmesi için örgütsel kapasitenin geliştirilmesine özel dikkat sarf edecektir.
EMAR emeğin, doğumdan ölüme kadar yaşamın bütün evrelerinde bilimsel-araştırma yapan, demokratik öğrenim-eğitim alanında, sosyal-kültürel ve politik alanlarda örgütlenmeye katkı yapan bütün seçilmiş organ, insiyatif ve kuruluşlarıyla her düzeyde dayanışma ve işbirliği içinde olacaktır.
EMAR, kendi güç ve kapasitesi oranında, yukarıdaki amaçları destekleyen her türlü nitelikli bağımsız, bilimsel araştırma ve örgütlenme çabasını başlatacak, ya da gerekli desteği verecektir.
EMAR, hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak en iyi bilgilenmiş bir kuruluş olmak için, Türkiye, Birleşik Kırallık ve Avrupa’daki ve dünyanın öteki coğrafyalarındaki güncel gelişmeleri sürekli izleyecektir.
EMAR, bir yandankendi faaliyetlerini tanıtırken, hümanist felsefenin ve “sendikal birlik – sendikal demokrasi ve militan eylem”in işçilerin dünyasına kattığı yüksek değeri de gösterecektir.
EMAR, hem iç hem de dışa dönük faaliyetlerinde hakkaniyet değerlendirmesini sürekli yapacak ve belirlediği hedeflere ulaşılmasını gözetecektir.
EMAR örgütlü işçiler tarafından - tüm işçi sınıfı için yüksek nitelikli araştırma ve eğitim faaliyetlerini destekleyen; “en iyi uygulama” örnekleri hakkında bilgilendirme süreçlerinin işçiler ve/veya işçi örgütleri arasında “deneyim alışverişi” yoluyla kurulmasına ve geliştirilmesine önayak olan bir “mükemmel merkez” (centre of excellence) olmak durumundadır. Baktığı yer burasıdır.
EMAR – EFLR Mission statement
Our world is passing through a major deep transformation period.
As “old”, “outmoded”, “more energy and time consuming” industries, branches, technologies are in the process of dying, the working and living conditions of the working people are globally set into radical and extremely painful changes from every corner. Tens of millions of people see their “job”s disappear. Life-changing developments are everywhere. New technologies, new sources of energy, new forces, means and methods of production are being introduced as a new global division of labour at all levels is shaping up as we witness the collapse and often painful death of old, weak, outmoded and the backward. This is true in all fronts from Afghanistan to USA.
This process, which is also called by some as “the third wave”, or “the post-industrial transformation”, or “the information revolution” is, we believe, also a process of birth; the birth of the new forces of production, new infrastructures for the whole world economy which in turn does require new social-political “superstructures”.
These chains of developments, while requiring for capitalism’s own purposes new methods and forms towards the reorganisation of work, and forcefully bringing new working and living conditions for the working people of the world, also herald a not-so-distant-future (of opportunity) where “Labour no longer (will) appear so much to be included within the production process; rather, the human being (will) come to relate more as watchman and regulator to the production process itself”, a society where worker will “step to the side of the production process instead of being its chief actor”. We are talking about the objective conditions which give the humanity opportunity for the “full development” of each and all individuals, the gradual introduction of productive forces which lays the ground “for the emancipation of humanity from the alienated labour”.
This transformation which ruling class calls “the destructive creativity” unquestionably brings great dangers and threats against the working class of the world. It does, however, unwittingly introduce to the global forces of labour new and global windows of opportunity and chances for re-education, re-learning, re-awakening and re-positioning themselves politically, organisationally and socially vis-à-vis the ruling classes.
We believe workers of the world can and should use every single opportunity from this epoch of great changes to learn their lessons, and convert threats and losses into challenges and future gains in the global class struggle.
EMAR-EFLR will serve to this purpose in the domain of science, research and education and will assist workers, labour organisations, workers’ initiatives/institutions from Turkey, U.K., Europe and the other geographies, to change their own destiny(!) and become again a new force to reckon with.
EMAR-EFLR will promote workers’ own personal progress and reawakening. She will promote the understanding of “unity – internal democracy – militancy” in her honest and humble relations with Turkish, British and European and other labour unions in a way to contribute to development and strengthening of the role of the workers’ unions at workplaces and in the social, cultural lives of the great family of working class.
Our objectives
EMAR-EFLR objectives:
We will help union leaders, both national and grassroots, all labour initiatives and organisations to grasp, understand and monitor the deep-going changes around their workplaces, local regions, national borders and the globe which we should rather call “working class’s home”.
We will help representatives of labour to learn about the opportunities presented to them by all-embracing global changes in production and distribution, and organisation of personal lives of the 99% of humanity.
We will work together with the unions to understand the importance of self-learning, self-confidence, self-awareness and raised consciousness based on the democratic culture and humanist philosophy of labour to be able to win the future struggles in the battlegrounds of the one-world market.
We will therefore have an eye on strengthening the unions’ capacity over learning, training and educating their members, reps and professionals in the spirit of global struggle.
We will help within the capacity of our Memorandum, organising solidarity and unity at all levels between elected workers’ bodies, initiatives and institutions which contribute at any instance of life to the workers’ struggle in sciences, research, democratic education, training, organising their social-cultural or political life.
We will initiate and/or duly support in our own capacity all independent, scientific research and organisational work of quality which supports our aims.
We will monitor the current developments in Turkey, U.K., E.U. and the world over to keep ourselves as a highly informed organisation capable of realising own objectives.
We will continue to promote our activities and demonstrate the added high value of “unity – internal democracy – militancy” and humanist philosophy in the workers’ world.
We will continue to monitor and improve the effectiveness of our organisation in order to meet our stated objectives, including implementing an equality assessment of both internal and external activity.
EMAR-EFLR wants to become a centre of excellence for supporting high quality research and education activity for and by the unionised workers and disseminating the information on best practices through “exchange of experiences” among the workers and/or their organisations.
Vakıf Senedi için / For the Trust document contact: bilgi@emarvakfi.org